pamuk geldi bak aklıma.
bizim rahmetli.. amma çok seviyodum onu öyle ki onunla oturup ahmet kaya şarkısı dinleyebiliyorduk,
dayanamadı o da fazla acıya ki göçtü bu dünyadan.
neyse konumuz onun göçmesi değil benim göçmem.
çok küçüktü ya,yanına gidip kafese yaklaşınca heyecanda kalp atışları boğazını sarıyordu.
böyle bi ürkekleşiyordu ilk başta sonra hoşuna gidiyordu ona olan ilgim.
onu öyle seviyodum ki elime almaya korkuyodum,incitmekten korkuyodum.
canını yakmaktan korkuyodum.
küçük kuş.. zayıf bi bünyesi vardı, biraz da duygusaldı,çok heycanlıydı.
işte öyle küçük bir kuşun heyecanıyla yaşıyorum bende,
bu yüzden olmalı ki kanatları geniş bir adama sığındım.
ve bu yüzden bu denli büyük yaralandım.
ya onu öyle kafeste tuttukça içim acıyordu resmen, onun gök yüzünde olması gerekirken küçücük bir yere hapsetmiştik onu. sizce de çok acıklı değil mi ? bence tam ağlamalık bir olay. neyse bak şimdi ben seni kafeste tutuyodum belki sen bana kızıyodun pamuk ama seni salsam kurda kuşa yem olurdun,yanımda güvendeydin.
neyseee
işte sanki sen de beni sevmiyodun da ben seni zorla yanımda tutuyormuşum hissine kapıldım. sanki seni üzüyomuş gibi hissettim. nerden geldi bu mınakoyduğumun hissi hiç bir fikrim yok ama gelmesiyle hayatımı alt üst etmesi bir oldu. haliyle öyle düşününce seninle yolları ayırmak zorunda kaldım. ama sen bi gün bile merak etmedin yol ayrımının sebebini, kilitlenip kaldın seni terk ettiğim noktaya..
neyse sen şimdilik o noktada kal, bir gün anlarsın beni.
sonuç olarak pamuk öldü,
belki onu o kafeste tuttuğum için belki gökyüzüne bıraksam yaşardı.
onu hapsettiğim gibi seni de hapsetmicem,belki kuş değilsin ama şimdi gökyüzü senin.
seni gökyüzüne salıyorum en azından kafamı her kaldırdığımda seni görürüm,havayı içime her çektiğimde içime dolan sen olursun,en azından biri benim yüzümden acı çekmemiş olur.
şimdi pamuğu hapsettiğim kafese kapatıyorum kendimi,
belki bir gün anlarsın beni.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder